Toplam Sayfa Görüntüleme Sayısı

Fotoğraflar

Fotoğraflar

19 Aralık 2015 Cumartesi

Kadıköy 'ün Mahmut Babası ve Milli Şehidi

Kadirî Mahmut Baba Türbesi ve Milli şehidimiz Kemal Bey ‘in mezarı



Mahmut Baba Türbesi :  Kadıköy’de eski Kuşdili Çayırının ve daha sonra kaldırılan Salı Pazarı’nın hemen karşısında  Kadıköy İtfaiye Müdürlüğünün bulunduğu " Mahmut Baba Sokak " tadır.





Mahmut Baba : Kadıköy Osman Ağa çarşısında eskicilik yaparken din ve tasavvuf konularında zamanın ulemalarından da eğitim alıyormuş. Özü sözü doğru , lafı dinlenen hürmet edilen bir zatmış. Öyle ki ; Kadıköy Osman Ağa Camii için bir yönetici arandığı sırada tüm esnaf ve ulemanın hem fikir olduğu tek adaymış. Uzun yıllar Osman Ağa Camii yöneticiliğini yapmış.
Ulu ve ermiş bir kişidir. Mahmut baba , 1850 yılında hakkın rahmetine kavuşmuştur. Dergahının bahçesinde ebedi istirahatgâhı olan türbesine gömülmüştür. Türbenin önündeki tabelada "Allah sevgilisi Kadıköylülerin aziz babası kadiri Mahmut baba, vefatı 1850" yazmaktadır.



Kadiri Mahmut Baba , tevatüre göre ;
Bir gece rüyasında Sultan Abdülmecid ‘in av köşkü dönüşünden sonra gireceği hamamın yıkıldığını görmüş ! Bunu bir haberci ile padişaha iletmiş… Sultan yine de yıkanmak için hamamın hazırlanmasını istemiş ama o sırada hamam çökmüş ! Abdülmecid bunun üzerine Mahmut babayı huzuruna çağırtmış . Ona saygı ile davranmış ve Mahmut Baba adına bir dergah kurulmasını ,babanın da burada irşâd etmesini buyurmuş.



                     Yıllardır Kadıköy ‘lüler bu türbede dua eder, dilek diler , adaklar adarlar… Zaman zaman adağı yerine gelenler buraya gelip adaklarını yerine getirirler. Bunlar iane de olur, kurban da, çocuklara yardım da… artık ne adandıysa ! Türbeye  gelenlerin çoğunluğu kadınlardır. Günün her saatinde mutlaka dua etmeye dilek dilemeye gelenleri görürsünüz. Türbenin bir de gönüllü bekçileri var !
Rahmetli annem de çocukluğumun hatırladığım döneminden vefatına kadar ayda en az iki kere ziyaret ederdi türbeyi… Yıldız bakkal ‘da oturduğu son 15 yılında çarşı pazar dolaşırken oraya da uğrar dua edermiş !





Türbenin bulunduğu arazi ( dergah ve mezarlık ) benim çocukluk yıllarımda şimdikinden çok daha büyüktü. 
Türbenin tam karşısında ( şimdiki çevre yoluna dönüş kavşağının orada ) Belediyenin kömür depo ve tevzi yeri vardı. Kadıköy iskelesine Kuruçeşme ‘den mavnalarla gelen orada da kamyonlara vinçle yüklenen kömür buraya gelir buradan da işletmelere ve halka dağıtılırdı. Kadiköy hal binasının ( şimdiki Haldun Taner Tiyatrosu ) arka tarafındaki bürolardan alınan tasdikli karnelerle alınırdı kömür !

Bu deponun hemen yan tarafı ve arkası Fenerbahçe stadına kadar kuşdili çayırı idi. Bugünkü  İtfaiye binasının olduğu yer ise İETT tramvay deposu idi. ( daha önceleri ise kuşdili Sineması varmış )

Söğütlü çeşme tren istasyonu viyadük inşaatı ve daha sonraki çevre yolu hafriyat çalışmaları sırasında buranın dozerlere , kepçelere direndiği hatta bir kepçenin türbe içine dalıp içerisini yıkmak isterken kepçesinin kırıldığı söylenirdi , kulaktan kulağa duyardık . 

Zamanın basınında da;  “Mezarlıkların yıkımı sırasında dozerlerin kepçeleri kırılıyordu, durup dururken dozerler bozuluyordu. Bir kepçenin operatörü rahatsızlandı , hastaneye kalktı ve orada vefat etti. O nedenle hiçbir dozer operatörü o mezarlıkları kazmak istemedi “ şeklinde yer almıştı ……

Bakımsız ve pejmürde bir halde ihmal edilmiş yıllardan sonra hayırsever ve burayı bilen bir vatandaş tarafından çevre düzenlemesi yapılarak bu günkü haline gelmiştir.

Yolunuzu düşürün bir gün ya da gelip geçerken bir fatihanızı eksik etmeyin !



Türbenin bulunduğu yer daha önceleri oldukça büyük bir mezarlıktı demiştim…. Benim gördüğüm 1960 ‘lı yıllardan çok önceleri Kadıköy ‘ün büyük mezarlarından biriymiş. 

Mezarlık içerisinde oldukça önemli ilim irfan sahibi ve Kadiri tarikatından kişilerin de sade vatandaşların da mezarı vardır. 


Bir Bektaşi mezarının mezartaşı tepeliği




Burada yeri gelmişken bahsetmeden geçilmeyecek iki kabir bulunmakta. 
Tüm hanımların her gün ziyaret ettiği “ bayraklı nine “ ve  "Milli Şehitimiz Boğazlayan Kaymakamı Kemal Bey “ in kabirleri....



Bayraklı Ninenin Türbesi





Boğazlayan Kaymakamı Kemal Beyin Anıt Mezarı..............

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey Kimdir  : Kemal Bey, Damat Ferit Paşa Hükümeti’nin kararı ile Boğazlıyan Kaymakamlığı’nda bulunduğu sırada “ tehcir sürecinde ihmali bulunduğu “ gerekçesiyle hiçbir gerekçe gösterilmeden yargılanmak üzere gözaltına alınmış ve 30 Ocak 1919’da İstanbul’a getirilmiştir.
İşgal yıllarındaki işbirlikçi Hürriyet ve İtilaf Partisi, Ermenilere ve onlarla bir olan Batılı devletlere yaranmak için, önceki dönemin ileri gelenlerini Harp Divanına sevkeder.

Boğazlıyan Kaymakamı Kemal Bey de böyle bir tertibin kurbanı olarak, vatan haini Nemrut Mustafa Paşa’nın başkanlığındaki Harp Divanında yargılanır. Kemal Bey, mahkemenin usulsüz kararı ile 10 Nisan 1919 günü bir akşam üstü saat: 17.20’de Beyazıt Meydanı’nda idam edilmiştir.

ve vasiyeti şu şekildedir :

"merhûm sevgili oğlum adnan'ın medfûn bulunduğu kadıköy kuşdili çayırındaki kabristanda yavrumun yanında gömülmemi diliyorum. teyzem ve kardeşim kadıköyü'nde sâkindirler. teyzemin adresi mühürdar caddesinde 67 numaralı hânedir, adı ismet hanım'dır. defin masrafı teyzeme tevdî buyurulmalıdır. kabir taşım, hamîyetli türk ve müslüman kardeşlerim tarafından dikilmeli ve üstüne, şöyle yazılmalıdır: "millet ve memleket uğrunda şehid olan boğazlıyan kaymakamı kemâl'in rûhuna fâtihâ". Zevcem hatîce'ye, yavrularım müzehher ve müşerref'e muâvenet edilmesini, yavrularımın tahsil ve terbiyesine ihtimâm buyurulmasını vatandaşlarımdan beklerim. babam, karamürsel âşâr memur-ı sâbıkı ârif bey de âcizdir. kardeşim münir de kimsesizdir. bunlara da muâvenet olunursa memnûn olurum. türk milleti ebedîyen yaşayacak, müslümanlık aslâ zevâl bulmayacaktır. allah millet ve memlekete zevâl vermesin. fertler ölür, millet yaşar. inşâallah türk milleti ebedîyete kadar yaşayacaktır.

30 mart 1335                 boğazlıyan kaymakam-ı sâbıkı kemâl."

Ertesi gün yüksek öğrenim gören gençler cenaze evinin önünü gelerek “Türklerin Büyük Şehidi Kemal Bey” yazılı bir çelenk bırakırlar. Ayrıca “Milletin Masum Kurbanına” yazılı çelenkler de bulunur. Cenaze töreni Saray tarafından bastırılmak istenmesine karşın çok görkemli geçer. Kadıköy İtfaiye Karakolu önündeki bir takım asker, tabut önlerinden geçerken kendiliğinden selam durur. Kemal Bey’in tabutu, gelenekler gereği omuzlarda üzerinde değil, gençlerin elleri üzerinde taşınır, gözyaşları içinde, büyük topluluklar eşliğinde hüzünlü acılarla Mahmut Baba Türbesine gömülür. Tarihler 10 Nisan 1919’u göstermektedir.

Vatanın kurtuluşundan sonra , Türkiye Büyük Millet Meclisi,14 Ekim 1922’de çıkardığı özel bir kanunla ,Kemal beyi “Milli Şehit” olarak kabul etti. Kemal Bey’in kabri Mülkiyeliler Birliği tarafından “anıt-Mezar” olarak yaptırıldı.15 Aralık 1973 günü mezar sade bir törenle açıldı.

Anma töreninden bir fotoğraf ( alıntı )




Mahmut Baba sokaktan duvardaki parmaklıklı pencereden mezarlığa bakış...





Mezarlığın arka ve yan sınırları Acıbadem - Kızıltoprak yolu ile çevrili...
Minibüslerin park / durağı olmuş...Araç sahipleri etrafı müthiş pisletiyorlar






2 yorum:

  1. Bu yazınızdan dolayı tebrik ediyorum. Allah razı olsun.

    YanıtlaSil
  2. teşekkürler.....Allah hepimizden razı olsun...

    YanıtlaSil