Kadıköy
Agia Triada Rum Ortodoks Kilisesi
Bu kilise herkes tarafından Bahariye caddesinde denilmesine rağmen ana giriş kapısı Nispetiye (Hacı
Şükrü) sokaktadır.
Kilisenin
adı ( Agia Triada ); Baba , Oğul ve
Kutsal Ruh 'a ithaf edildiği için “ Kutsal Üçlü ” dür.
1902’de
Patrik III.Yovakim ve ( kilise bahçesinde mezarı olan ) Kadıköy Metropoliti Yermenos
zamanında yapılmıştır.
Kapalı Yunan
haçı planlıdır. Orta mekanın üzerinde, dört sütun üzerine oturan yüksek
kasnaklı bir kubbe vardır. Kubbenin altında 12 havariyi temsilen 12 adet
pencere bulunur. Kubbeyi dört yandan dört yarım kubbe destekler. Kilisenin
köşelerinde yuvarlak kemerli çan kuleleri yer alır.
O dönemde
Osmanlı ‘nın “ azınlık ibadethanelerine kubbe yapma yasağı “ kaldırılmış olduğu
için çok güzel ve büyük bir kubbeye sahiptir.
Kilisenin
mermer ambonu üzerinde dört İncil yazarı tasvir edilmiştir.
Mimarisi ise neo Bizans / neo Rönesans tasarımına sahiptir.
Kilisenin
girişinde, 3-4.yy Bizans döneminde yaşamış , günahkar bir kadın iken vaftiz
olup Hıristiyan olarak günahlarının bağışlanması için manastıra kapanan Ayia
Ekaterini’ye (ismi ‘taçlandırılmış taç’
anlamına gelir ) atfedilen bir ayazma bulunur.
Ayia
Ekaterini ‘nin bir de efsanesi vardır . Çeşitli kaynaklarda anlatılara göre efsane
şu şekildedir ;
MS. 294’de
İskenderiye’de, putlara tapan aristokrat bir ailenin bir kızı olur. Büyüdükçe
güzelliğiyle gözleri kamaştıran kıza Dorotea, adı verilir. Dorotea
dönemin okullarında felsefe, hitabet, şiir yazma, müzik, fizik, matematik,
astronomi ve tıp dersleri okur. Asaleti, fazilet sahibi olması ve güzelliği
üzerine bir de kültürünü ekleyince herkes tarafından istenen bir gelin adayı
haline gelir.
Kimselerde
gözü olmayan Dorotea’nin , hayatı bir rahibin ona İsa Peygamber’i anlatmasına
kadar sıradan bir şekilde sürer. Daha sonra İsa’ya inanan Dorotea, Ekaterini
adını alır.
Kral
Maksimianus Dönemi’nde Ekaterini, İsa Peygamber’e olan bağlılığını açıklar ve
kralı putlara adadığı kurbanlar nedeniyle halka şikayet eder. Kral,
Ekaterini’nin davasından vazgeçirmek için 50 hatibi
görevlendirir. Fakat Ekaterini kralın kendisine gönderdiği
hatipleri de Hristiyan olmaya da ikna eder. Bunun üzerine kral, emrine karşı
gelen Ekaterini ’nin başını kestirir. Ekariti ’nin vücudu, melekler tarafından
Sina Yarımadası’nın en yüksek dağının tepesine götürülür.
Bu olaydan 3
asır sonra, Kral Jüstinyen’in Sina Yarımadası’nın en yüksek dağının tepesine
yaptırdığı manastırın rahipleri, rüyalarında Aya Ekaterini ’nin naaşının yerini
görürler. Naaş bulunduğu yerden alınarak, bugün Ekaterini
Ayazması olarak tanınan yapıda, mermer bir lahite yerleştirilir. O günden
sonra, lahitten kutsal parfüm yayıldığına ve bunun günümüze kadar gelen bir
mucize olduğuna inanılır.
Bahariyedeki
bu kilise , benzer iki kiliseden biridir ( ikiz kilise de derler ) .
Diğeri ise İstanbul Taksim
‘de Sıraselviler cad. ile İstiklal caddesi nin kesiştiği yerdedir. Ana
giriş kapısı İstiklal tarafından girildiğinde meşelik sokaktadır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder